Black & Blue

13:07




GeçtiÄŸimiz cuma günü, uzun bir süre sonra ilk defa evden bir markayla yaptığım iÅŸbirliÄŸinin çekimleri ve sonrasında bir arkadaşımla birÅŸeyler içmek için dışarı çıktım. GeçtiÄŸimiz bir ay benim için oldukça sıkıcı ve kendi içinde yorucuydu, biraz kendime gelmek ve oturup birÅŸeyler içmek ve  uzun uzun konuÅŸmak için hem rahat hemde şık birÅŸeyler giymek istedim. 
Çekimi fotoÄŸrafları çeken arkadaşım portfolyosunda bende markayla olan iÅŸbirliÄŸimde kullanacağım için hem basic hemde günlük kullanabileceÄŸim parçalarla uyarlamam gerekiyordu. 
Elimde geçtiÄŸimiz sezon Phoebe Phlio'nun geride bıraktığı en güzel parçalardan birisi, Celine'in plastic tote çantası var, benimde çantayı kullanmak için ilk fırsatımdı. 
Böyle parçaları yazın sahilde kullanmak yerine şehire uyarlamak çok daha hoşuma gidiyor, içine yazın başında h&m'den aldığım güneş gözlüklerimi telefonumu ve genellikle her çantamın içine attığım gerekli gereksiz tüm eşyalarımı toplayan Cuval İstanbulun fermuarlı bir cüzdanını koydum.

Ayağımda All Saints'in her sezon ayağımdan çıkartmadığım klasik siyah deri botları var, skinny jean'leri düz inen yüksek bel kumaş pantolonlarla aldatacağım bu sezonun vazgeçilmezi Ann Demeluemeester'in hiç ayağımdan çıkartmak istemediğim pantolonunu, Frankie Shop'un belki de giydiğim en rahat kazaklarından birisiyle giydim. Kolumda ise belli belirsiz duran Der Liebling'in altın bir bilekliği var.







Back at it!

02:09



Geri dönmek ne kadar iyi gelir bilmiyorum ama şimdiden birşeyler yazmak çok iyi geldi, upuzun bir blog postu beni bekliyor. İleri-Geri kafa karışıklıklarıyla blogu son yıllarda başıboş bıraktım, çoğu postu gitmeden silmiştim. Yenileriyle yerlerini doldurmak artık bahane olmaktan çıktı.
Bu yıl blog yazmak için bol bol zamanım olacak, aslında her zaman vardı ama bu sefer devam edebilir bir düzen tutturabilirim en azından.
Bu sıralar yapacak işlerim o kadar çok ki, tüm bunların arasına yenilerini eklemek bazıları için daha yorucu olsada benim için biraz motive edici, o yüzden kendime bir alışveriş listesi hazırladım son birkaç günde, hem eksiklerimi görmek için çok iyi oldu hemde dediğim gibi biraz alışveriş yerimden kalkıp yapmam gerekenleri yapmak için motive edici olabilir.




Aslında sadece alışveriş değil, dolabımın büyük bir kısmından kurtulmak daha basic ve anahtar parçaları tutup geri kalan giymediğim eşyaları atmak/satmak istiyorum. Artık giyinmek bir eğlence değil daha çok bir karışıklığın içinden her gün bir benzerini giydiğim başka birşeyi çekip çıkartmak oldu benim için.
Zaten siyah-beyaz-gri ve kahverengi dışında bir renge rastlanmayan bir gardırobum var , benim için bu olay biraz daha kolay olabilir ama asıl sorun aralarında giyecek birşeyler bulmak çok çok zor. Neden bilmiyorum ama hiçbir parça birbiriyle olmuyor. Ve bu benim için biraz rahatsız edici bir durum çünkü uzun bir süredir modayla ilgileniyorum, bu blogda on-off 3 yıldır yazılar yazıyorum. Bunların bir işe yaraması gerekirdi! ama yaramıyor. Şaka bir yana gerçekten son zamanlarda giyecek hiçbir şey bulamıyorum, bunun sebebide galiba dolabımdaki parçaların hepsi kendi başına iyi ve outstanding parçalar ama bunları bir araya getirmek için basic birkaç parça yok o yüzden herşey bir araya geldiğinde biraz extra bir durum oluyor. Zaten çok çabuk sıkılan birisiyim ve sebebi belki de bu. O yüzden bu sefer sadece ihtiyacım olan hemde uzun süre giyebileceğim yatırımlık parçalar ekledim alışveriş listeme. Umarım sizinde işinize yarar, bir sonraki postta görüşmek üzere.!